37,4737
34,2867
2.910,63
Bazı
yaralar vardır ki, iyileşme süreci uzadıkça uzuyor ama bir türlü iyileşmeyi
bilmiyor... O yaraların en bilinen ve belirgin olanı kanayan yaralardır hiç
kuşkusuz... Hep kanadıkları için hiç bir zaman kabuk tutmuyor...
Kanayan
yaralarımızdan birisi de Kudüs... Öyle bir yara ki, 1967’den beri kanadıkça
kanıyor...
Daha
kötüsü ise bu yaraya merhem olacak, ilaç sürecek, mikropları kovacak kimsenin
olmayışıdır...
Bizi;
Arap-Faris, Kürt-Türk, siyahi-beyaz olarak ayırdıkça ayırdılar, küçük lokma
haline getirdiler...
Ne
zaman birileri Kudüs için sesini yükseltirse, dur “onlar kendi topraklarını
sattılar şimdi de mızıkçılık yapıyorlar” diyorlardı. Bu tutmayınca, “Filistin
davası Arapların davasıdır, diğer ırklara mensup kişilerin buna müdahil
olmaması gerekir” dediler...
Bu
da bir müddet sonra tutmadı hemen akıl babaları başka argümanlarla devreye
girdi. HAMAS kendine durmuyor, durup dururken israile bomba mı atılır? Onun,
onlarla güreş yapamayacağını bilmiyor mu? İsrail tank-tüfek ile Filistin’i
yerle yeksan edecek güce sahip...
Dedikçe
diyorlar...
Ama;
Hz. Musa’nın önderliğinde çok küçük bir azınlık ile Firavun’un sonunu
getirdiğini bilmiyorlar...
Yine
müthiş savaş tecrübesi olmasına rağmen Calut’un, çok az askeri ve savaş bilgisi
olmasına rağmen Talut’a yenildiğini bilmiyorlar...
Önderimiz,
Rehberimiz Hz. Muhammed’in, Bedir’e 300 savaşçı ile müşrik ordusuna karşı
savaştığını ve kazandığını bilmiyorlar...
Bunu
sadece savaş efsaneleri olarak algılıyorlar. Çünkü onlardaki iman bu kadarına
yetiyor... Allah’ın yardımı, inayeti, onların pek uğrak yeri olmuyor...
Kudüs
daha önceki Peygamberlerin yaşadığı yerler ve Peygamber Efendimiz SAV’in
Mirac’a çıktığı, bütün Peygamberlere namaz kıldırdığı yer olması ve daha birçok
manevi hususiyetleri olması hasebiyle de Müslümanlar için kutsaldır ve İslam’ın
davasıdır.
Hamas’ın
silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim sabah erken saatlerde
İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı’ adını verdikleri bir operasyon başlattılar. Bu
operasyon, İsrail’de şok etkisi yaratırken, İsrail sevdalılarını ise bir
kabullenememe ile karşı karşıya bıraktı. Bu kabullenememe, onları eşreften
esfele kadar götürdü.
HAMAS’ın
duyurusundan kısa süre sonra İslami Cihad Hareketi, yayımladığı bildiride,
Kassam ile hareket edileceğini açıkladı.
Hamd
olsun orada Müslümanlar bir birlik örneği gösterdiler.
Ama
yine insanlıktan nasibini almayanlar konuştukça batıyorlar...
Ne
bekliyorlar bilmiyorum ki?
Evlerin
yıkılmasını mı? Yıkıldı...
Çocukların
ölmesi, yetim/öksüz bir şekilde sakat kalması mı? Oldu...
Ebabillerin
İsraile uçmasını mı? Uçup gittiler...
Kadınların
çocuklarla beraber enkazlar altında kalmasını mı? Yasaklı ve uluslararası savaş
suçu sayılan fosfor bombalarıyla topyekün soykırım yapılmasını mı? Atılan
bombalarla kor haline gelmelerini mi?
Ne
bekliyorsunuz? Hepsi oldu ama bir siz insan olamadınız...
Bu
savaş değil, soykırım... Dünya bunu seyrediyor...
Bu
zulme ses çıkartmak için Müslüman olmak gerekmez. İnsan olmak yeterlidir.
Bu konuya duyarlı olup Müslümanların uzuvlarından bir uzuv olarak kendilerini görenlere selam olsun...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.