0

 

Âlemde herkes sevdiğini, maşuk’unu anar, sevdiğini anlatır, sevgisini dile getirir…

Bizim gönlümüz sende, Sevdana tutulduk, divanına durduk ey Can Efendim…

Sana vurgunuz, Sendedir dermanımız, kurtuluşumuz senin bıraktığın “iz”dedir, çare sensin, vuslatına yandığımız gül Efendim…

İşte aylardan Nisan… Mübarek Nebi’yi Zişan’ın mübarek doğum ayı…

Bizim sevgimizin doruğa çıktığı gündür nisan ayı… Yine geldi aşk panayırlarımız… Sevgiliye açılma zamanımız, Sevildiğinin kanıtı meydanlarımız, aşkıyla halden hale girdiğimiz, sıtmalara tutulduğumuz; cezbelerimiz… Dillerimizde salât-u selamlarımızla, sensiz yalnızlığımıza ağlaştığımız, manevi hazzın doruğuna çıktığımız vuslat ayımız… Ey kutlu güne şahitlik yapan ‘Nisan ayı’ hoş geldin…

Aşkın ve sevginin de bir bedeli olmalı. Her aşk ve sevginin önünde nice tuzaklar, zorluklar ve engeller olduğu gibi…

Efendim, Can Efendim;

Seni sevmek bir bedel gerektirir…

Seni sevmek her türlü eza ve sıkıntıya göğüs germektir…

Seni sevmek maldan, evlad-ı iyalden ve serden geçmektir…

Seni sevmek hicret etmektir…

Seni sevmek Taif’te taşlara hedef olmaktır…

Seni sevmek Bedir, Uhud, Hayber ve Tebuk’ta davayı sırtlanmaktır…

Bir Ali, bir Hamza, bir Bilal, bir Mus’ab ve yüzlerce sayısız kahramanların gibi bir direniş vermeyi gerektirir…

Efendim, sayısız sevdalın gibi bizlerde 21. Asrın tevhidi Müslümanları olarak Hz Hubeyb gibi Tarihe sesleniyoruz:”Allah’a yemin ederek söylüyoruz ki Peygamberimizin ayağına bir tek dikenin batmasındansa evimizden, hayatımızdan, çoluk çocuğumuzdan olmaya razıyız.” Ey Can Efendim davanı omuzladık, Sevgini kattık aşımıza; aşkını meydanlarda ilan ediyoruz… Ey Sevgili en Sevgili bu, imanın kor ateş olduğu ahir zamandan sesleniyoruz sana: Efendim anamız, babamız ve evlatlarımız sana feda olsun; ey Canlar Canı Nebi-yi Ekrem, sensizlik iklimi bizleri kavurttukça kavurttu. Vuslat uzun sürdü. Suya kanar gibi aşkının susuzluğunda susadıkça susadık, kurudukça kuruduk. …Gel ne olursun Gel… Senin gidişinle yollarımız çoğaldı, menzile varmak zorlaştı, saflarımız dağıldı, Gel de bir daha şeref elbisesi giydir bizlere…

Kararmaya yüz tutmuş, kırık dökük bir gönülle bile olsa, Kalbimizin en güzel yerini sana ayırdık Kurbanım… Belki kararan gönüllerimizi nurunla tertemiz eylersin. İşte seni özleyişimizin delili mübarek doğumunu kutlayan meydanlar… Sana olan vuslatımızı bir nebze dindirmek için,  manen yanımızdaymışsın gibi seni anıyor Peygamber aşıkları…

Binlerce Salât ve Selâm olsun Sana ey Can! Ey gülzarına aşık olduğumuz gül yüzlü gül Peygamber...

 Yürüyen Kur’an Hz Muhammed Mustafa’ya binler selam…

Allah’ın Habib’ine bin selam…

Gönüller sultanına, Efendiler Efendisine sonsuz selam…

Selam olsun Canlar Cananına…

Kainatın Efendisi, Can Efendimize selam…

Elfü elfi selatun we elfü elfi selamin aleyke Ya Resulallah…

Kutlu olsun mübarek doğumun…

Nisan ayına girmemizle özellikle Kürdistan’da her yer, Muhammedi bir bahara dönüşüyor.  Mart ayıyla Baharın gelişini kutlayan arz, Nisan ayıyla beraber Mevluda Muhammed’i ile manevi bir rahmet baharlarına bürünecek bu aziz ve mustaz’af topraklar… Genelde tüm coğrafya özelde Batman ve Amed-i Muhammed, aşkını bir daha ispatlayacaklar. Yüz binler, Efendiler Efendisini anacaklar. Bu muhteşem kalabalığa halis Tekbir, salâvatlarla sevgi ve dualarını semaya arz edecekler, İnşallah o meydanlara Rahmet-i ilahinin bir hikmeti olarak belki Efendiler Efendisinin şahsi manevisi ve melaikelerle o manevi atmosfere eşlik edecekler... Nur-u Muhammedi her asırdan ve zamandan daha fazla parıldayacak. Bu nur-u ilahi, Cezp ettiği yüz bin yürekleri bir meydana toplayıp, kutlu doğumun kutlamasına iştirak ettirecek. O mübarek güne şahitlik eden Mü’minler için inşallah bir vesika olarak ruz-i mahşerde rahmet iklimlerine vesile olacaktır. Maşallah, barekallah. Bizi bu aya yetiştiren Rabbi Zülcelal’e hamd ve senalar olsun…

Buna vesile olan ey Kürdistan’ın vuslat âşıkları, Peygamber Sevdalıları platformu! Sizlere binlerce selam olsun. Rabbim sayılarınızı arttırsın. Gani gani rahmetini üzerinize yağdırsın. Samimiyetinizi mübarek eylesin. Geleneksel bir hal alan bu mübarek doğumu bir bayram havasında kutlayarak, Tekbir, salavat ve dualarla, İslam âlemine belki örneklik teşkil ederek, Vahdet’e zemin hazırlayan yiğit Selahaddin’in yiğit torunları… Müslümanları Peygamber azimüşşana davet ederek bir nevi bu sahipsiz ümmetin kurtuluşunun ‘Peygamberi metotta’ olduğunu idrak ettirdiniz. Kısa bir ömürde az bir dünya menfaati için, ebedi hayatını berbat eden, imansızlık ve küfür reçetesini bizlere sunan, sinsi vampirlerin desiselerini bertaraf eden bu asrın Mücahitleri… Bu aziz halkı  ‘izmlerin’ pençesinden kurtarmak için Peygamber sancağına davet etmenizdeki cehdinizi Müslüman bir Kürt evladı olarak tebrik ve takdir ediyorum.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *