0

 

            Kadını özgürleştirme aslında sadece zamanımızın özgürlük sevdalılarına ait bir olgu değil, her kim kendisine, toplumda “güzel” bir yer edinmek isterse ilk önce kadın haklarından dem vurmaya başlar, ondan sonra da arkası kendiliğinden gelir.

            Son sözümü başta söyleyeyim de kimse kahramanlık yapmaya devam etmesin. Müslüman Kadın zaten İslam peygamberinin gelişi ile tevhit mücadelesinin başladığı dönemden bu yana özgürdür. Ama kadının bedeni ve masumane duyguları üzerinden kendilerine rant elde etme gayretinde olanlar, bu özgürlüğü görmedikleri için hala ucuz hayaller peşinde koşuyorlar. Ama kanımca kadına özgürlüğü getireceklerini iddia edenler önce kendilerinin özgürleştirilmesi gerekir. Yani özgür olamayan hiçbir erkek başkalarına özgürlük sunamaz, bunu yapmaya ne gücü yeter, ne de bilgi kapasitesi. Çünkü İslam Peygamberinin öğretileri dışında kalan her türlü beşeri ideoloji insanı köleleştirmeye götürür.

            Madem böyle; peki şu özgürleştirme hastalığından nedir çektiğimiz? Neden herkes bu “özgürlük” kavramından rant elde etme peşinde koşmaya devam ediyor?

            Gerçi özgürlük peşinde koşanlar İslam’dan nasibini alamayanlardır, yoksa İslam ile müşerref olanların böyle bir dertleri yok, tek dertleri İslam’ı hayatlarının her alanına yaymak, bu konuda önlerine çıkan engelleri aşmak, bunu yaparken de herkese İslam davasını götürmek.

            Gerçek bir Müslüman için özgür olmak, ancak İslam’a göre bir hayat yaşamaktır. Müslüman kişi de İslamı hayatın her alanına hakim olmadıkça kendini özgür kabul hissetmez. Onun tüm özgürlüğü dinini doğru yaşamak ile doğru orantılıdır. Bunun dışında kalan sahte özgürlükler ise, kendisini maddeye köle haline getireceği için onları özgürlük sınıfına koymaz ve onlara itibar etmez. Yani Müslüman ister erkek olsun isterse de kadın, cinsiyet farkı gözetmeden, tek özgürlük yolu ancak Allah’a kul olma ile izah edilebilir. Bunun dışında kalan tüm beşeri özgürlükler hep aldatmacadır ve insanı çağdaş köleliğe itmektedir. Cinsiyet farkı gözetmeden.

            Peki özellikle kadını özgürleştirme projesinin kaynağı nereden gelmektedir? Fikrini hangi ideolojiden almaktadır? Kadına yönelik bu özgürleştirme projesinin amacı nedir? Biraz da bunlara bakmak lazımdır.

            Kadına yönelik özgürleştirme hareketini hem kapitalist hem de komünist sistemde görmek mümkündür. Her iki batıl ve beşeri ideolojinin ortak amacı insanı sermayeye köle haline getirmektir. Kapitalist sistem kadına lüks bir hayat yaşatmaya gayret edip onu piyasaya çekerken, komünist ideoloji ise kadını tamamen toplumun ortak malı haline getirerek, özellikle kadının fıtri duygularını ortadan kaldırmaya gayret etmektedir. Yani kapitalizm, sözde kadına sermaye sahibi olmayı teşvik ederek onun özgürleşebileceğini savunurken, komünist ideoloji ise kadını mal sahibi olma konusunda tamamen mahrum bir konuma itmektedir. Şunu bilmeyenler olabilir:

            Komünist ideolojide ne erkeğin ne de kadının sermaye sahibi olması mümkün değildir. Kadın ve erkek birlikte çalışırlar, üretirler, ama devlet sadece kendilerine yetecek kadar bir beslenme payı verir. Yani ne kadın ne de erkeğin özel olarak sermaye sahibi olması mümkün değildir. Bu rejimde sözde özgür olan kadın ve erkeğin hiçbir özel mülkiyet hakları yoktur. Hem kadın hem de erkek malın kölesi durumundadırlar, istedikleri kadar özgür olduklarını bağırsınlar, maalesef her iki cinsi de köledir, ama köleliklerinin farkında değillerdir.

            Kapitalist sistem de ise “özgür” olan kadın tamamen vahşi kapitalist sermayenin kölesi durumuna getirilmiştir. Bu sistemde kadın istediği kadar mal elde edebilir. Mala hükmedebilir. Hatta bu malı elde edebilmek için, gerektiğinde her türlü yola başvurabilir. Başvurduğu yollardan biri de onun fıtri duygularını ortadan kaldırıp sermaye sahibi olması için önündeki engelleri aşmada her yola başvurması mubah haline getirilebilir. Hatta dikkat edilirse kapitalist sistemin en büyük lüks tüketimi teşvik eden reklamlarına bakın, her zaman kadının bedenini kullanmakta, bunu yaparken de kadın kendini daha özgür hissetme duygusuna kapılmaktadır.

 

            Şimdi sözde özgürlük bataklığına çekilmek istenen “muhterem kadına” da bir söz söylemek istiyorum: Sen ey İslam’ın ilk şehidi olma şerefine sahip olan kardeşim: Allah düşmanlarının senin en temiz duygularını kullanıp, seni bir meta gibi kullanmalarına fırsat verme. Emin ol ki eğer sen Allah’a dönersen tüm toplum ıslah olur, ama eğer sen iffetini sermayederlerin özgürlük yalanlarına peşkeş çekersen tüm toplum helak olur. Haydi bacım şimdi sıra sende. Sen ayağa kalk ve sahte özgürlük savunucularının oyunlarını boşuna çıkar. Çıkar ki tüm dünya alem huzur bulsun.

Ryan Reynold

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *