Yazar
“Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman ve insanları Allah’ın dinine girerken gördüğün zaman artık rabbine hamd ile tespih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü o tevvaptır ( tövbeleri çokça kabul edendir)” ( nasr suresinin meali)
Efendimiz aleyhisselatu wesselama yapılan çirkin saldırılara karşı gerek üzerinde yaşadığımız coğrafyada ve gerekse de dünyanın çeşitli beldelerinde tepkiler devam ediyor. Bu eylemlerin en muhteşem olanlarından bir tanesi de Diyarbakır istasyon meydanından verilen tepkiydi.
Tarih 24 Ocak 2015… ve yeniden tarih yazılıyor Diyarbakır’da. Diyarbakır’daki miting sıradan bir eylem veya sıradan bir karşıt çıkış olarak algılanmamalı. Daha birkaç ay öncesinde emperyalist batı ve Amerikan destekli bir zulüm yaşandı Diyarbakır’da. İslami referanslı kurum ve İslami şahsiyetleri topyekûn imha- sözüm ona -serhıldanı yaşandı Diyarbakır’da. Bu isyan, bu zulüm ve bu vahşetler yaşanırken kapalı kapılar ardında kim bilir ne ihanetler planlandı, ne vahşi senaryolar yazıldı karanlık odalarda, ne hesaplar yapıldı derin inlerde. Ardından, Ortadoğu ve Afrika’da nice cinayetlere imza atmış küfür koalisyonu ülkelerinden Fransa’da Efendimiz aleyhisselatu vesselam’a hakaretler içerikli yayınlar yapıldı, pespaye karikatürler çizildi. Tek millet olan kâfirler koalisyonu ihanet ve hakaretlerine devam ededursun, Diyarbakır, yani Diyarı İslam bu alçakça hakaretlere tek yürek ile istasyon meydanında cevap vermiş oldu.
Diyarbakır’da verilen mesajlar çok önemliydi. Şüphesiz ki o muhteşem fotoğraf, Diyarbakır’ın veya Kürdistan’ın islama gebe olduğu ve bu bölgede tüm gayri İslami çabaların beyhude olacağını gösteriyordu. Artık herkes buna göre adımını atmalı ve bu çerçevede hesabını yapmalıdır. Kör gözler görmek istemese de hakikat budur.
Verilen başka bir mesaj da Müslümanların birlikteliğiydi. O meydanda birçok STK ve camianın bulunması şer odaklarına herhalde iyi bir ders olacaktır. Bediüzzaman’ın, şeyh Said’in ve Allah’a izzetlice yürümüş İslam bahadırlarının çabaları boşa gitmemiş, islamın baharı müjdelenmiş oluyordu. Çünkü Müslümanlar için en büyük zafer elbette ki yekvücut halde, birlikte islamın ve İslam peygamberinin izzet ve şerefini muhafaza ve müdafaa etmektir. Allah resulünü canları ve her şeyleri pahasına müdafaa eden ve koruyan ashap nasıl islamı iktidara taşımış ise, inşallah diyarı islamın nebi aleyhisselatu wesselamın ihvanları da islamı iktidara, İslam da onları iktidara taşıyacaktır. Bu sünnetullahtır. Kim Allah’ın dinine yardım etmiş ise o asla mağlup olmamıştır.
Diyarıislam’dan verilen daha çok mesaj vardı ve bu etkinlik önümüzdeki günlerde daha çok konuşulacak. Yalnız biz Müslümanlar olarak unutmamamız gereken çok önemli bir konu var; bu tür etkinlikler elbette ki göğsümüzü kabartacak ve dizlerimize derman, gönüllerimize şifa olacaktır. Fakat bu konuda şeytan ve nefsimiz bizi asla gaflete düşürmemelidir. Bu tür güzellik ve başarıları kendimizden değil, rabbimizin bir ikramı olarak görmeliyiz. Belki ihlâslı ve samimi çabaların bir meyvesi, yusuffilerin ve muhacirlerin dualarının bir semeresi ve şehitlerin kanlarının bir bereketi olarak görmeliyiz.
Diğer bir konu da, kimi basın ve yayın organlarında karşılaştırmalar yapılmaktadır; “ … ler miting görsün, miting böyle yapılır.” Vs. bu tür karşılaştırmaları yapanlar elbette ki İslami etkinlikleri farklı alanlara çekip rekabete dönüştürmek isteseler de, biz Allah rızasını asla unutmamalıyız. Bu tür haberleri de iyi niyetle okumamalıyız. Bir etkinlik Allah rızası için yapılıyorsa elbette ki herkes kendine göre bir yorum yapar ve ders çıkarır. Fakat karşılaştırma yapılıp ihlâs zedelenmemelidir.
Rabbimiz, Efendimiz aleyhisselatu wesselama yapılan saldırıları, Müslümanların vahdetine, uyanış ve silkinmelerine vesile kılsın ve küfrün planlarını ve saldırılarını akamete uğratıp çirkin emellerini kursaklarında bıraksın.
0 yorum